Tarım Kimyasallarının Etkisi
19-06-2021
08:54
Modern dünyada özellikle kapitalizm her ticaret ve sanayi dahil olmak üzere tarımda da önemli bir rol oynar. Bu yüzden tarım kimyasallarının çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkileri dikkate alınmalıdır. Modern tarım veya tarım ticareti, çiftçilerin üretimlerinde verimliliği artırmasına yardımcı olan tarımsal yeniliklere ve tarım uygulamalarına bağlı bir yaklaşımdır. Bu yenilikler, gelişen teknolojinin kullanımıyla, hibrit tohumların ve bitki ıslahının, zirai kimyasalların, tarım makinelerinin ve sulama suyu, gübreler ve böcek ilaçları şeklinde enerji sübvansiyonlarının geliştirilmesini ve iyileştirilmesini içerir.
Endüstriyel Tarım ve Endüstriyel Kimyasallar
Endüstriyel tarım uygulamasına genellikle, "mahsullerin sanayileşmiş üretimi" ya da kısaca işletmelerin kalite ya da çevresel sürdürülebilirlikten ziyade, kârlılık ve maliyet minimizasyonu ile daha fazla ilgilendikleri "büyük ölçekli çiftçilik" denir. Üretim teorisine göre, bir işletme, marjinal gelirin marjinal maliyete eşit olduğu yerde faaliyet göstererek kârı maksimize eder. Aynı şekilde endüstriyel tarımda, mahsul verimliliğinin ve kaynak kullanım verimliliğinin maksimize edilmesi, tarımsal kimyasallara, özellikle de pestisitlere, herbisitlere, insektisitlere, fungisitlere ve nematisitlere olan talebin artmasına neden olmuştur. Zirai kimyasallar ya da tarım kimyasalları, toprak verimliliğini artırmak, bitki büyümesini düzenlemek (kimyasal gübreler) ya da bitkileri zararlılardan korumak (kimyasal böcek ilaçları) için tarımda kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Bu kimyasallar, hem insanlarda (özellikle çiftçiler gibi doğrudan kullanıcılarda) hem de hayvanlarda kanser ve hatta ölüm gibi çok ciddi sonuçlara sebebiyet vermektedir.
İnsan Sağlığı ve Tehlikeli Zirai Kimyasalların Ekolojik Etkileri
Parakuat ve glifosat, ot kontrolü için herbisit (bitki öldürücü) olarak kullanılan oldukça zehirli kimyasallardır. Solundukları takdirde ağız, mide, bağırsaklar ya da akciğerlerin astarıyla temas ederek, doğrudan hasara neden olurlar. Chlorpyrifos , aşağı yukarı benzer şekilde, geniş spektrumlu bir pestisittir ve böceklerle, solucanlar dahil olmak üzere çok çeşitli haşereleri öldürmek için kullanılan zehirli bir kimyasaldır. İnsan sinir sistemi üzerindeki zararlı etkileri ile bilinir ve çocuklarda nörolojik sorunlarla bağlantılıdır. Solunum yoluyla, yemek yerken veya cildinize temas ederek çok yüksek maruziyetlerde Klorpirifos, insanlarda kolinesteraz inhibisyonuna neden olabilir, yani beyin ve sinir sistemini aşırı uyararak baş dönmesine, kafa karışıklığına, mide bulantısına ve kritik düzeyde solunum felci ve ölüme neden olabilir.
İnsan sağlığı üzerindeki doğrudan etkiye ek olarak, kimyasal gübreler ve böcek ilaçları da çevre ve ekolojik sistem üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Bunlar toprak sağlığını ve kalitesini olumsuz yönde bozarlar ve bitkiler için gerekli besin maddelerinin ve doğal organik maddelerin tükenmesine yol açarlar. Bunun yanında, bu kimyasalların aşırı kullanımı sonucu toprağın fizikokimyasal ve biyolojik süreçleri bozulur. Ayrıca sulama suyu kirlenir, dolayısıyla su kalitesi düşer ve temiz, tatlı su kıt hale gelir. Toprak ve su kirliliği, çevre kirliliğinin beş temel kategorisinden ikisidir ve ekosistemdeki biyoçeşitlilik kaybının ve neslinin tükenmesine neden olur.
"Organik Olmak ya da Organik Yemek" bir trend değil, geleneğe dönüş, kimyasal gübre ve pestisit kullanımının üretim sisteminden çıkarıldığı bir organik tarım geleneğidir. Organik tarım, bitki ve toprak sağlığını beslemek için gübre olarak ve zararlıları kontrol etmek için pestisit olarak biyolojik malzemeleri, bitki özlerini ve organik atıkları kullanır. Sonuç olarak, organik tarımla yetiştirilen ürünleri tüketmek, zararlı kimyasallardan tamamen güvenlidir, ayrıca gıda kaynaklı hastalık, ciddi kronik hastalık ve erken ölüm riskini azaltır. Bu yüzden, sağlığınızı servetinizin önüne koyun ve organik dünyaya adım atın.