Sürdürülebilir Tarım Nedir? Nasıl Başarabiliriz?

01-03-2023 13:11
Sürdürülebilir Tarım Nedir? Nasıl Başarabiliriz?
Gıda sistemi üzerindeki baskılar her gün daha da artıyor. Büyük bir zorlukla karşı karşıyayız. Nüfus artışı, tüketim kalıplarının değişmesi dünya gıda üretimini baskılıyor. Tüm bu zorlukların yanında iklim krizi karşısında da gıda üretimini nasıl güvence altına alabiliriz? Gerçek sır, sürdürülebilir üretimdir.

Daha az girdi, daha az gübre, daha az böcek ilacı, daha az su kullanmalı. Tarımın sürdürülebilir olması gerekiyor. Aksi halde gezegenimizi yok edeceğiz
Gıda sistemi güvenliği, dünyanın en acil sorunlarından biridir. Bu sorun ve çözüm döngülerinin içinde küçük bir ülke beklenmedik bir gıda süper gücü haline geldi. Bu ülkenin  hikayesi, tüm sorunları nasıl çözebileceğimiz konusunda bazı cevaplar sağlayabilir.
Şunu bir düşünün: Dünya üzerindeki herkes ortalama bir Amerikalı ile aynı besini yerse, tüm yaşanabilir topraklar tarım için kullanılmak zorunda kalır ve yine de %38'lik bir eksiklik olur. Bu şimdinin rakamları ile böyle iken iki milyar daha fazla insan olduğunda ne yapacağız?

Hollanda Neden Tarımda Bu Kadar İleride?

Anahtar, göründüğünden daha heyecan verici ve buna verimlilik deniyor. Temel olarak, zaten kullandığımız arazide ve çok daha az doğal kaynakla nasıl çok daha fazla üretim yapabileceğimizle ilgilidir.

Sürdürülebilir tarım söz konusu olduğunda, bir ülke kodu çözmüş gibi görünüyor. Kaynakların yarısı ile iki kat daha fazla gıda üretme konusundaki ulusal taahhüt sayesinde, Hollanda dünyanın en büyük ikinci gıda ihracatçısı haline geldi.
Hükümet, bilimsel kuruluşlar ve endüstri arasında çok yakın bir işbirliği ile ortak bir çıkardan yola çıktılar. Böylece, tamam, sürdürülebilir üretim istiyoruz dediler. Ve ilk olarak herkes aynı fikirde buluştu. Sisteme dahil olan herkes bu fikir etrafına dizildi. Bu ortak hedef ve yenilikçiliğe bağlılık ve bu da dünyada benzeri olmayan verimliliklere yol açmıştır.
Bu yaklaşımın en belirgin olduğu bir yer varsa, o da emsalsiz olan seracılıktır. Gıdalarımızı sürdürülebilir bir şekilde nasıl üretmek istediğimize dair gerçekten iyi bir fikir veren domateslerle ilgili bir örnek olarak bir Hollanda’daki serada başarı muazzamdır. İspanya'da açık havada domates yetiştirirseniz, yetiştirme sezonunun sonunda metrekare başına dört kilogramınız olur. Bunu Hollanda'da yüksek teknolojiye sahip bir serada yaparsanız metrekare başına 80 kilogram, yani 20 kat daha fazla ürün elde edersiniz.Fakat hikayenin en iyi yanı, 80 kilogram domates yetiştirmek için gerekenden dört kat daha az suya ihtiyacınız olmasıdır.
 
 

Su, karşılaştığımız en büyük zorluklardan biridir. Bir fincan kahveyi yapmak için kaç litre su gerektiğini biliyor musunuz? Kabaca tahmin edin. 150 litre. Yani yüksek teknoloji, metrekare başına büyük miktarda gıdayı sürdürülebilir bir şekilde üretmenin bir yolunu sunuyor.
Hollandalılar, diğer ülkelerin kullandığı suyun çok az bir kısmını kullanarak domates üretiminde dünya lideridir. Ama mesele sadece domates değil. Kilometrekareye düşen verim açısından acı biber, biber ve hıyar üretiminde dünya lideridirler.
Patates, soğan ve havuçta beşinci sıradalar. Liste devam edebilir. Ama sonuç olarak, çok az şeyden çok şey elde etmeyi başardılar.

4 kat daha az su ile 80 kat daha fazla üretebiliyorsak bu harika bir haberdir.
Çoğu insan, seraların bir yetiştiricinin her küçük şeyi optimize etmesine izin verdiğini bilir, ancak Hollanda bunu bir adım daha ileri götürüyor. Büyümeyi optimize etmek için mümkün olan her yolu sürekli olarak test etmek ve uygulamak için ideal ortam olarak serayı mükemmelleştirdiler. Hangi LED ışık tonlarının haşere direncini artırabileceğini ve besin değerini iyileştirebileceğini test etmek kadar basit şeylerden güve öldüren dronlar gibi çılgın şeylere kadar ileri seviye tarım uygulamaları var.

Yani şu anda güveleri gerçekten kontrol edebilecek herhangi bir ürünümüz yok. Ve bir dron ile güveyi tespit edebiliyorlar. Ayrıca kanatları ile uçan güveleri öldürebiliyor. Hollanda da daha iyi ve daha verimli yetiştirme teknikleri geliştirmek için amansız bir yenilik dürtü var.
İnsanları tarlanın tamamen dışında bırakmak için bir hareket bile oldu. En son teknolojilerden bazıları, mahsul davranışını öğrenmek ve çiftçinin müdahale etmesine gerek kalmadan koşulları sürekli olarak ayarlamak için yapay zekaya güveniyor.
 

Örneğin, iklim bilgisayarı kullanılıyor. Farklı sensörlerle bitki aktivitesi ölçüyor. Bitki aktivitesine bağlı olarak, bilgisayar seralardaki tüm iklimi kendi başına kontrol ediyor.
Nihayetinde, küresel gıda sorunumuzu çözmenin anahtarı, yükü herkesin taşıması için süper verimli gıda üreticilerine güvenmek değil, aynı zamanda bu teknolojiyi öğrenmek ve benimsemektir.

World Horti Center'da, devam eden bir başka deneyde temel olarak bir sera içinde bir sera inşa edildi. En büyük yapıda, Dünya üzerindeki herhangi bir başka ülkede aynı verimi elde etmek için hangi değişikliklerin yapılması gerektiğini bulmak için Dünya üzerindeki herhangi bir iklimi kopyalayabilirler.

Kolombiya ile devam eden ortak bir projede ise Kolombiya'daki iklimin mevcut iklim koşullarını gerçekten taklit ediliyor. Ve Kolombiya'da sahip olunan iklim koşullar altında ekinin nasıl davrandığını görülebiliyor. Mevsimleri tamamen tersine çevirebiliyorlar. Ocak’ta tamamen güneşli bir gün yaratabiliyorlar. Güneşli bir günde perdeleri kapatıp tamamen karartabiliyorlar.

Uzun vadede Hollanda'nın tarım vizyonu sadece dünyanın geri kalanı için bir üretici olmak değil. Dünyanın geri kalanı için de bir geliştirici olmayı planlıyorlar. Üretim tesisleri oluşturma konusundaki bilgi birikimini tüm dünyaya ihraç etmek istiyorlar. İnovasyon aslında tüm bu ağları bir araya getirmekle başlıyor. Bugün içinde yaşadığımız dünyada, diğer insanlarla ağ kurmak gerekiyor. Tek başına inovasyon mümkün değil. Gıda için daha çok üretmeli ve bunu daha az girdi ile yapmalıyız. Ve bunu daha iyi yapmalıyız. Sürdürülebilir tarım konusunda elimizde bir örnek ülke varken dünya olarak da bundan faydalanmayı bilmeliyiz.
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.