Organik Beslenmek Her Zaman Daha Sağlıklıdır

Organik yiyeceklerin ve organik beslenmenin, sağlık için daha iyi olduğuna inanan pek çok kişi, hızla organik dünyasına adım atıyor ve bu dünyanın popülerliğini artırmaya devam ediyor. Dünya genelinde toplam gıda satışlarının yaklaşık % 5'i artık organiktir ve bunun her yıl ortalama % 6 oranında artması beklenmektedir.

Organik Beslenme Nedir?

Organik gıdalar tüketmek çevre için iyidir, aynı zamanda sağlığınızı da iyileştirir. Sadece bu da değil, organik gıdalar genellikle daha besleyicidir ve daha lezzetlidir. Organik olmayan yiyecekler yemek ise vücudunuzda birikebilecek pek çok farklı kimyasalı yuttuğunuz anlamına gelir.

Organik beslenme düzenine uyum sağlamak genellikle zordur ve buna yönelik herhangi bir şey yapılamıyorsa bile, en azından yumurta seçiminde organik sertifikalı yumurtalar satın alınabilir. Bu, tavuklara herhangi bir hormon ya da antibiyotik verilmediği anlamına gelir. Bununla birlikte, hayvanların refahı için de endişeleniliyorsa, "insancıl yetiştirilmiş ve işlenmiş" ya da en azından "serbest menzilli" yumurtalar almaya çalışılmalıdır. Bu, tavukların yaşamları boyunca küçük kafeslerde tutulmadıkları ve en azından dışarı çıkıp normal tavuklar gibi yaşamaları için biraz fırsat verildiği anlamına gelir. Organik sertifikalı et ve süt ürünlerini seçmek, hayvanlara mezbahaya gidişlerini hızlandırmak ve insanlık dışı yaşam koşullarında hastalanmalarını önlemek için herhangi bir sentetik hormon ya da antibiyotik verilmediği anlamına gelir. Bu kimyasallar genellikle pişirme işleminde hayatta kalabilir ve vücuda girebilir.

Yerel üreticilerden ürün satın alınması yerel ekonomiyi desteklemek için atılacak harika bir yoldur. Yerel ürünleri bulmanın en iyi yolu ise yerel çiftçi pazarlarını ziyaret etmektir. Eğer yaşanılan yerde yakınlarda bir çiftçi pazarı yoksa, yaşanılan yerin çevresinde genellikle yerel ürünler sağladığından emin olunan küçük organik dükkanlar aranabilir. Daha popüler hale gelen bir diğer seçenek ise kapıya teslim edilme seçeneği olan meyve ve sebze kutularıdır. Bu kutular birçok bölgede bulunur ve genellikle yerel çiftçilerden alınan taze meyve ve sebzeleri içerir. Bu seçenekle ilgili en harika şey, başka türlü denenemeyecek meyve ve sebzelerin denenmesini teşvik edebilecek olmasıdır. Yine de bu seçeneklere rağmen bir çiftçi pazarından ya da kapıya teslim edilebilme seçeneğinden ürün satın alınmış olması, ürünlerin %100 organik olduğu anlamına gelmez. Bu unutulmamalı ya da göz ardı edilmemelidir. Bu yüzden bir şey satın alınmadan önce, ürün satın alınan kişiye ürünün nereden geldiği ve onu yetiştirmek için hangi ürünlerin kullanıldığı mutlaka sorulmalıdır. Çünkü organik gıdalar gübre ya da böcek ilacı kullanılmadan yetiştirilmelidir. Ayrıca et ve yumurta söz konusu olduğunda, hayvanların nasıl yetiştirildiğini ve herhangi bir antibiyotik ya da hormonla beslenip beslenmedikleri sorulmalıdır.

Organik beslenmeye olan talebin artmasıyla birlikte gittikçe daha fazla organik restoran açılırken, kendiniz satın alıp hazırlamadığınız sürece tabağınızdaki malzemelerin nereden geldiğinden asla emin olamazsınız. Gerçekten tamamen organik bir yaşam tarzı yaşanmak isteniyorsa, mümkün olduğunca dışarıda yemek yemekten kaçınılmalıdır. Bu, yaşadığınız sürece bir daha asla dışarıda yemek yiyemeyeceğiniz anlamına gelmez. Elbette dışarda yemek yenebilir, ancak bu özel durumlarla sınırlandırılmalıdır. Ayrıca dışarıda yemek yendiğinde, organik içerik kullanımını teşvik eden yerler seçilmeye çalışılmalı ve restoran araştırılmalıdır.

Organik Yiyecekler

Dünya genelinde organik gıda endüstrisinin büyümesi yakın zamanda yılda yaklaşık %20 artmıştır. Organik gıda üretimi ilk yıllarında öncelikle küçük çiftlikleri kapsıyordu. Organik gıda sektöründe meydana gelen hızlı büyüme, genel olarak artan tüketici güvenine bağlanabilir. Çünkü olası sağlık endişelerinin yanı sıra son zamanlardaki gıda krizleri ve yaşanan salgınlar, tüketicilerin geleneksel yöntemlerle üretilen gıdalara olan güvenini azalttı. Ayrıca genel ve özellikle konvansiyonel olarak üretilmiş gıdalarda, gıda üretiminde böcek ilacı, antibiyotik ve diğer kimyasalların kullanılması da tüketicinin güvenini zedelemiştir. Yapılan anket çalışmalarına göre tüketicilerin organik gıdaları satın almalarının ana nedenleri pestisitlerden kaçınma, tazelik, sağlıklı beslenme ve genetiği değiştirilmiş gıdalardan kaçınma olarak belirlenmiştir.

Organik Uygulamalar

Organik üretim ekolojik bir üretim olarak tanımlanabilir. Biyoçeşitliliği teşvik eden ve geliştiren yönetim sistemi, biyolojik döngüler ve toprak biyolojik aktivitesi düzenlemeleri organik gıdaların sentetik pestisitler olmadan yetiştirilmesini gerektirir. Organik tarım, geliştirmek ya da sürdürmek için ürün rotasyonu, toprak işleme ve yetiştirme uygulamaları gibi toprak verimliliği, bitkileri ve doğal ürünleri (doğal gübreler, böcek ilaçları ve benzeri) çeşitli yöntemler kullanır.

Organik tarımda, sentetik malzemelerin kullanımına izin verilmez. Sentetik bir malzeme şu şekilde tanımlanabilir: kimyasal bir işlemle formüle edilmiş ya da üretilmiş bir madde veya çıkarılan bir maddeyi kimyasal olarak değiştiren bir işlemle doğal olarak oluşan bir bitki, hayvan ya da mineral kaynağı. Organik çiftçiler botanik, biyolojik ya da sentetik olmayan hayvan ve mahsul atıkları kullanır. Haşere kontrolleri ve izin verilen sentetik malzemeler ise oksijen ve güneş ışığı tarafından hızla parçalanır. Organik çiftçiler hava, toprak ve su kirliliğini en aza indirmek için özel yöntemler kullanır.

Organik meyve ve sebzeler üretim aşamasında daha az pestisit kalıntısına, ayrıca geleneksel meyve ve sebzelerden daha düşük nitrat seviyelerine sahiptir. Pestisit kalıntıları, doğal olarak oluşan toksinler, nitratlar, polifenolik bileşikler ve kimyasalların seviyelerinde farklılıkların olup olmadığını tespit etmek için organik gıdalar ile geleneksel gıdalar arasındaki biyolojik öneme dikkat etmek gerekir.

Bir tarlayı geleneksel tarımdan organik tarıma dönüştürmek birkaç yıl alır. Organik uygulamalarda toprak içerisinde yasaklı maddeler bulunamayacağından, organik tarıma organik bir mahsulün hasadından önce 3 yıl gibi bir zaman gerekebilir. Hayvan sürüleri %80 organik yemle beslenerek organik hale getirilebilir (9 ay ve ardından 3 ay boyunca %100 organik yem kullanılmalıdır). Hayvansal ürünlerin organik olarak satılması için, hayvanların sadece %100 organik yemle beslenmesi gerekir, bunun yanı sıra hayvanlar vitamin ve mineral takviyesi alabilirler. Önleyici aşılama gibi yönetim uygulamaları hayvanları sağlıklı tutmak için kesinlikle gerekli olduğunda uygulanabilir, ancak bu hayvanlardan elde edilen ürünler organik olarak satılamaz.

Gıdaların Organik Olması Ne Anlama Geliyor?

Organik  bir ürün, gıdanın hasat edilmesinden önce, üç yıl boyunca sentetik pestisitlerin çoğunu, herbisit ya da gübreyi kullanmayan çiftliklerde üretilen ürünler olarak tanımlanabilir. Organik çiftliklerin, bitişik çiftlik arazilerinden gelen kirliliği azaltabilmesi için, önemli bir tampon bölge olması gerekir. Çiftlikler ayrıca herhangi bir genetik mühendisliği, iyonlaştırıcı radyasyon ya da kanalizasyon çamurundan arınmış olmalıdır. Ve çiftlik hayvanlarıyla ilgili olduğu için, hayvanlar organik yemle beslenmeli, organik topraklarda yaşamalı ve rutin antibiyotikler ya da hormonlar olmadan yetiştirilmelidir. Serbest menzil organik anlamına gelmez; bu sadece hayvanların bu kadar küçük muhafazalarda tutulmadığı anlamına gelir. Ayrıca, gıdanın üzerinde "doğal" yazan etiket, yapay tatlandırıcı ya da renklendirici içerik olmadığı anlamına gelir, ancak bu % 100 organik olduğu ya da böcek ilacı içermediği anlamına gelmez.

Ortalama olarak, organik gıdalar, geleneksel olarak üretilen emsallerinden % 50 daha pahalıdır. Bunun nedeni büyük ölçüde çiftçilerin kendi yetiştirme uygulamalarına çok dikkat etmeleri gerektiğidir. Organik ürünler tarım zararlıları, yabani otlar ve hastalıklara karşı pestisitler yerine fiziksel, mekanik ve biyolojik kontrollerle yönetilmelidir. Et ve süt ürünleri söz konusu olduğunda, organik olarak yetiştirilmeyen hayvanlara genellikle süt üretimini artıran büyüme hormonları ve büyümeyi destekleyerek daha fazla et veren steroidler verilir. Artan et ve süt üretimi, geleneksel üretim yapan çiftçilerin, satacakları daha çok şey olduğu ve bu sebeple o kadar fazla ücret talep etmeleri gerekmediği anlamına geliyor. Organik et ve süt üretiminde bu yollara başvurulmaz. Üretim süreci daha özenli ve meşakkatlidir. Bu yüzden gem organik tarım ürünleri hem de organik et ve sütler geleneksel olanlara göre daha pahalıdır. Ancak aynı zamanda daha sağlıklıdır.

Organik Yiyecekler Normal Yiyeceklerden Daha mı Besleyici?

Organik olmayan hayvan çiftliklerinde, östrojen gibi seks steroidleri, et verimini artırmak için sığırlara verilebilir ve bu da çiftçiler için üretimi daha verimli hale getirir. Bununla birlikte, seks steroid seviyeleri son derece düşüktür. Tedavi edilmiş ve tedavi edilmemiş sığırlarda, yaklaşık olarak aynı cinsiyet steroidleri bulunur. Diğer seks steroidleri ile kombine edildiğinde ise  bazı kişilerin zarar görmesi olasıdır. Antibiyotikler, çiftlik hayvanlarının büyümesini desteklemek için de kullanılabilir. İnsanlarda kullanılanlara benzerler ancak sağlık sorunlarını tedavi etme amacı taşımazlar. Bu antibiyotik kullanımı, insanlara bulaşabilen ilaca dirençli bakterilerin gelişimini artırarak enfeksiyonların tedavisini zorlaştırır.

Organik Beslenme Daha mı İyi?

Bildiğimiz organik ürünler daha az böcek ilacı ve antibiyotik maruziyetine yol açar, ancak besin değeri açısından geleneksel ürünlerden çok büyük bir farkı yoktur. Organik gıdalar, çocukların daha sağlıklı olduğunu ortaya koymaz. Çünkü bunu kanıtlayan somut bir çalışma henüz yok. Ancak, pestisitlerin nöro-gelişimsel sorunlara yol açabileceğini ve kanserle güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu bildiğimiz için organik beslenmek bir avantajdır.

Avokado, kavun, ananas, brokoli, lahana ve mısır çok düşük düzeyde böcek ilacı içerir, bu nedenle organik satın alınmak zorunda değildir. Ancak çilek, ıspanak, üzüm, elma, domates ve kereviz gibi bazı besinler yüksek düzeyde pestisit kalıntısına sahiptir. Bu yüzden bu ürünler organik alınmalıdır.