Organik Bebek Mamaları Daha Az Kanserojen mi?
Aflatoksin Nedir?
Mikotoksin küfler tarafından üretilen zehirli maddelerdir. Mikotoksinler gıda maddelerinde bulunan en önemli zararlı kimyasal maddeler arasındadır ve kronik sağlık riskleri düşünüldüğünde önemli bir sorundur. Mikotoksin yani tüm küfler tarafından üretilen zehirli maddeler arasında da aflatoksinler en toksik ve güçlü doğal kanserojenlerdir. Aflatoksinler, belirli küfler (Aspergillus türleri) tarafından üretilen zehirli bileşiklerdir. Genellikle mısır, yer fıstığı ve ağaç yemişleri gibi belirli mahsullerde, özellikle de bunlar kuru koşullarda uygun şekilde depolanmadığında bulunur. Aflatoksinler, güçlü kanserojen oldukları için gıda tedarik zincirinde bir endişe kaynağıdır. Hepatit B virüsü ile ilişkilidir ve sanayileşmemiş tropikal ülkelerde birçok insanın ölümünden sorumludur.
Farklı aflatoksin türleri vardır. Aflatoksinler toksisitelerine göre aflatoksin B1 (AFB1) > aflatoksin B2 (AFB2) > aflatoksin G1 (AFG1) > aflatoksin G2 (AFG2) şeklinde sıralanmaktadır (9). AFB1 ve AFB2 içeren yemlerle beslenen ineklerin sütlerinde bulunan ve biyolojik etkisi daha az olan türevlere AFM1 ve AFM2 adı verilir. Bunlar süt ürünlerinde önemli kontaminantlardır. AFM1 insan sütünde bulunabilir. AFM1'in sütte bulunması, bağışıklık sistemini baskılaması, mutajenik ve teratojenik etkileri nedeniyle başta bebekler olmak üzere insan sağlığı için önemli bir risk oluşturmaktadır.
Aflatoksinler mısır, buğday, arpa, fındık, yer fıstığı, susam, kakao, kuru meyveler, şaraplar ve baharatlar gibi çok çeşitli hammaddelerde ve diğer gıda maddelerinde tespit edilmiştir. Süt tozu, sebze, meyve veya farklı tahıl türleri (örn. buğday, mısır, arpa ve pirinç) nedeniyle bebek mamalarının AFB1 ile kontamine olması kaçınılmazdır. Ticari bebek mamaları ve hayvan yemlerinde farklı mikotoksinlerin bir arada bulunduğuna dair raporlar vardır.
Bebekler mikotoksin maruziyetine yetişkinlerden daha duyarlıdır. Mikotoksinler için Avrupa Birliği (AB) yasal limitleri, bebek mamalarında diğer gıda matrislerine göre daha düşüktür. Bu derlemede önemli toksik etkileri olan aflatoksinlerin bebek mamalarında bulunması, maruziyeti, toksik etkileri ve yasal düzenlemeleri hakkında bilgi verilmektedir.
Bebek Mamalarındaki Büyük Tehlike; Aflatoksinler
Zengin bir temel besin kaynağı olan anne sütü, yenidoğanların hayatlarının erken evrelerinde aldıkları tek besindir. İlk altı aydaki yenidoğanlar, büyüme ve gelişmelerinde bazı savunmasız değişiklikler geçirirler. Yenidoğan bebeklerin sağlıklı bir bağışıklık sistemi, sinir sistemi, sindirim sistemi, üreme sistemi ve vücutlarının güçlü fiziksel yapısına kavuşması için en az iki yaşına kadar anne sütüne ihtiyaçları vardır. İlk altı ay tek başına anne sütü verilmesinin en iyi beslenme şekli olduğu bilinmesine rağmen, anne sütünün yeterli olmadığı veya verilemediği durumlarda alternatif olarak bebek mamaları kullanılabilir.
Bebek maması, optimum gelişme, büyüme ve hastalıktan korunma için yeterli miktarda besin sağlamalıdır. Yaklaşık 6 aylıktan itibaren, yeni doğanların sadece süt içeren diyeti, diğer yiyeceklerin eklenmesiyle kademeli olarak genişletilir. Yeni doğan bebeklerin beslenme ihtiyaçları büyüdükçe arttığı için anne sütü tek başına bu ihtiyacı karşılayamaz. Bebeklere tamamlayıcı beslenmenin başlangıcında önerilen ilk besinler meyve suyu ve yoğurt olup, bunu tahıl bazlı besinler izlemektedir. Bebekler için tahıl ürünlerinin sindirimi kolaydır ve bebek gelişimi için önemli bir mineral olan mükemmel bir demir kaynağıdır. Diyetteki tahıl ürünleri mikotoksinlerin en önemli kaynağıdır. Dünyadaki tahılın %25'inin bu doğal toksinlerle kirlenmiş olduğu tahmin ediliyor. Ek olarak, daha yüksek ortam sıcaklıkları ve azalan su mevcudiyeti gibi faktörler mantar istilasının artmasına ve dolayısıyla gıda ve yemde mikotoksin kontaminasyonunun artmasına neden olabilir.
Gıda, geliştirme, hasat ve nihayetinde depolama sırasında aflatoksin ile temas ve bulaşma olabilir. Emziren memeliler AFB1 ile kontamine yem veya gıda tükettiğinde, AFB1 monohidroksi türevine (AFM1) dönüştürülür ve sütte tespit edilebilir. Genel olarak insanlar ve özel olarak çocuklar için süt şüphesiz çok değerli bir besindir. Bununla birlikte, gıda güvenliği bağlamında, insan diyetindeki AFM1'in en önemli kaynağı süt ve süt ürünleridir. AFM1 seviyeleri gıda işleme ile azaltılamaz. AFM1, süt ürünlerinde aflatoksin varlığına yol açan süt proteinlerine, özellikle kazeine bağlanır. Çalışmalar, AFM1'in sütün pastörizasyonu, korunması ve çeşitli süt ürünlerinin üretimi sırasında stabil kaldığını göstermektedir. Bazı araştırmalarda AFM1'in süt, peynir, yoğurt, bebek maması ve ayrıca anne sütünde bulunduğu tespit edilmiştir. Çocukların hassasiyeti nedeniyle tüketilen gıdalardaki bulaşanların önemi ve sağlık riski artmaktadır, bu nedenle bu soruna özel dikkat gösterilmelidir. Bu nedenle, aflatoksin kontaminasyonu çalışması önemlidir. Bu nedenle, küçük çocukların korunması için, beslenmelerinde kullanılan gıdaların mikotoksin içeriği ve türü ile ilgili izleme çalışmaları gereklidir. Bebek mamalarındaki aflatoksin içeriğini belirlemek için farklı ülkelerde çok sayıda çalışma yapılmaktadır.
Bebeklerde Aflatoksin Maruziyeti Ve Toksikolojik Etkiler
Yetişkinlerle karşılaştırıldığında bebekler, düşük vücut ağırlıkları, yüksek metabolik hızları ve toksinleri detoksifiye etme kabiliyetlerinin düşük olması nedeniyle mikotoksinlerin toksikolojik etkilerine karşı daha hassastır. Mikotoksinler arasında aflatoksinler, sadece ekonomik değil aynı zamanda halk sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olan en ciddi türlerdir. Aflatoksinlerin çoğu organizma için immünosupresif, mutajenik, kanserojen ve teratojenik bileşikler olduğu bilinmektedir. İnsanların ve hayvanların aflatoksin türlerine maruz kalmasının ana kaynağı gıda alımıdır. Aflatoksin maruz kalma süresine ve miktarına bağlı olarak akut veya kronik aflatoksikoza neden olabilmekte ve bu da sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Metabolitler 2 ila 3 ay veya daha uzun süre kalabilir ve kan testleri ile saptanabilir. Akut aflatoksikoz, kanama, akut karaciğer hasarı, ödem ve ölüm ile karakterizedir ve diyetle yüksek aflatoksin alımından kaynaklanabilir. Tüm aflatoksinlerin en zehirlisi olan AFB1, bilinen en güçlü karaciğer karsinojenidir. Hepatit B virüsü ile enfekte kişilerde aflatoksine maruz kalma, tek başına maruz kalmaya kıyasla çok daha fazla hastalık riskini ortaya çıkarır.
En Güvenilir Organik ve Doğal Bebek Mamalarını En Uygun Fiyatlar ile Satın Almak İçin Tıklayın!
Aflatoksinler, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından Grup I kanserojenler olarak sınıflandırılmaktadır. Bebeklerin kanserojen aflatoksinlere maruz kalması sağlıklarında ciddi bir faktördür. Bebeklerin, hızlı gelişimleriyle ilişkili olarak, vücut ağırlıklarının kilogramı başına yüksek bir besin gereksinimi vardır.
Kanserojenlerden kurtulma yeteneği bebeklerde yetişkinlere göre daha yavaştır; bu, bebek dokularında toksinin dolaşımını ve maruz kalma süresini arttırır. Aflatoksin seviyeleri düzenleyici sınırlar içinde olsa bile, sürekli maruz kalma nedeniyle kronik, birincil olarak kanserojen etkilerinden kaçınılamaz. Çalışmalar, bebeklerde büyüme geriliği ile çocuklarda kwashiorkor ve ayrıca gelişimsel duraklama ve aflatoksin maruziyeti arasında olası bir bağlantı olduğunu göstermiştir.
Emzirmeden sonra bebekler aflatoksin bulaşmış gıdaları tüketir ve bebek gelişimi yavaşlar. Maternal metabolizma, aflatoksinin gıdadan süte geçişini sınırlar. Aflatoksin maruziyeti, bağışıklık sistemini baskılayarak ve bulaşıcı hastalıklara karşı duyarlılığın artmasına, aflatoksin kaynaklı RNA bozulması nedeniyle protein sentezinin engellenmesine veya bağırsakta emilim bozukluğuna yol açarak bebek gelişimini bozabilir. Çocukluktaki büyüme geriliği, yetişkinlikte boy kısalığı, çalışma yeteneğinde azalma ve olumsuz üreme etkileri ile ilişkilendirilebilir.
Bebek Mamalarında Bulunan Aflatoksinlere İlişkin Yasal Düzenlemeler
Mikotoksinlerin bebekler tarafından yutulmasıyla ilişkili riskler nedeniyle, yaklaşık 20 ülkede bebek mamalarında izin verilen mikotoksin seviyelerine ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Gıdalarda kirlenmenin sağlık riski, bebeklerde yetişkinlere göre üç kat daha fazladır.
Bebeklerde aflatoksin maruziyeti, kandaki aflatoksin albümin (AF -ab) ile ölçülebilir.
Bu nedenle, bebek mamalarındaki mikotoksinler için AB limitleri diğer matrislere göre daha düşüktür ve daha kapsamlı kontroller gereklidir. Avrupa Komisyonu, işlenmiş tahıl bazlı gıdalarda ve bebek mamalarında AFB1 için bebekler ve küçük çocuklar için maksimum sınırı 0,1 µg/kg olarak belirlemiştir. Aynı zamanda, bebekler için tıbbi amaçlı özel diyet gıdaları için AFB1 için maksimum sınır 0,1 µg/kg'dır. AFM1'in süt ve süt ürünlerinde bulunması tüketiciler, özellikle bebekler ve çocuklar üzerinde olumsuz sağlık etkilerine sahiptir. Avrupa Komisyonu süt, bebek ve devam sütü, bebek ve devam sütü içeren ürünler ve bebekler için özel tıbbi amaçlı diyet gıdalarında AFM1 sınırını 0,025 µg/kg olarak belirler. Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de bebek mamalarında aflatoksin bulaşmasına ilişkin yasal kısıtlamalar bulunmaktadır. 1881/2006/ EC sayılı Gıda Maddelerinde Belirli Bulaşanlar İçin Maksimum Seviyelerin Belirlenmesine İlişkin Avrupa Birliği Yönetmeliği'ne paralel olarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Türk Gıda Kodu Yönetmeliği'nde aflatoksin limitleri belirlenmiştir. Bu yönetmelikte bebek ve küçük çocuk mamaları için AFB1 maksimum limiti 0,1 µg/kg, AFM1 maksimum limiti ise bebek sütü ve devam sütü dahil 0,025 µg/kg olarak belirlenmiştir. Bebekler için özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar için maksimum AFB1 ve AFM1 seviyeleri sırasıyla 0,1 µg/kg ve 0,025 µg/kg'dır.
Bebek Mamalarında Kanserojen Aflatoksinlerden Nasıl Kaçınılır?
Bebekler hem fizyolojik hem de beslenme açısından en savunmasız popülasyondur. Bebekler gibi hassas bireylerin beslenmesinde aflatoksinlerin varlığı büyük endişe kaynağıdır. Aflatoksinler toksik ve kanserojen etkilere sahiptir ve bebek sağlığı için önemli bir endişe kaynağıdır. Çocuklarda aflatoksin maruziyetinin bağışıklık sistemini baskıladığını ve yetersiz beslenme, büyüme geriliği ve çeşitli hastalıklarla ilişkili olduğunu gösteren araştırmalar var. Süt tozu, tahıllar ve meyveler gibi birçok bebek maması içeriği nedeniyle aflatoksin kontaminasyonu kaçınılmazdır. Gıda işleme süreçlerinden etkilenmeyen bu toksinlerin yasal limitlerin altında olmasına çalışılmalıdır. Bu bağlamda, bebek mamalarının aflatoksin açısından düzenli olarak test edilmesi, bebeklere sağlıklı beslenmeleri için güvenli gıdalar sağlanmasına yardımcı olabilir.
En Güvenilir Organik ve Doğal Bebek Mamalarını En Uygun Fiyatlar ile Satın Almak İçin Tıklayın!
Organik Bebek Mamaları Daha Az Aflatoksin İçerir Mi? Eğer Öyleyse Sebebi Nedir?
Yapılan araştırmalara göre organik ürünler konvansiyonel ürünlere göre bazen daha düşük bazen daha yüksek miktarlarda mikotoksin içerebildiği ortaya konmuştur. Bununla birlikte, organik ürünlerin belirli bir dereceye kadar bile olsa mikotoksinler içerdiğine dikkat etmek önemlidir. Organik tarımda fungisit kullanımının yasaklanması, organik ürünleri mikotoksin kontaminasyonu açısından daha riskli hale getirebilmektedir.
Ancak ister organik üretim ister konvansiyonel gıda üretimi olsun mahsul ürünlerinin hasat edildiği andan tüketildikleri zamana kadar, çevre koşullarına bağlı olarak miktoksin geliştiren ve üreten mantarlarla kontamine olabilmeleridir. Miktoksin ile kontamine olmuş mahsul ürünleri, doğrudan tüketim veya hayvan yemi olarak kullanım yoluyla günlük beslenmemize karışabilir.
Diyetlerimizle aldığımız mikotoksinlerin verdiği zarar birçok faktöre bağlıdır. Bunlar yaş, cinsiyet, sağlık durumu, konsantrasyon ve maruz kalma süresi gibi faktörleri içerir. Aflatoksinlerin bebek maması da dahil olmak üzere tüm gıda ürünlerinde belirli güvenlik limitlerinin altında tutulmasını sağlamak için Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil olmak üzere birçok ülkede sıkı düzenlemeler ve testler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler organik ve organik olmayan gıdalar için eşit olarak geçerlidir.
Bununla birlikte, organik tarım, aflatoksin üreten Aspergillus türleri de dahil olmak üzere toprakta patojen popülasyonlarının birikmesini önlemeye yardımcı olabilecek ürün rotasyonu gibi belirli uygulamalara odaklanır. Ayrıca, organik çiftlikler genel toprak sağlığı ve biyoçeşitliliği sağlar. Bu da potansiyel olarak kanserojen etkili küfler için daha az elverişli bir ortama yol açabilir.
Organik bebek mamalarının konvansiyonel mamalara göre daha az aflatoksin içerip içermediği sorusuna gelince, gıdalardaki aflatoksin seviyesini ilk belirleyeci unsur organik ya da organik olmayan tarım yöntemleri değildir. Bunun yerine, en kritik olan, depolama koşulları ve mahsullerin hasat sonrası işlenmesidir.
Mahsuller nasıl yetiştirilirse yetiştirilsin, kontaminasyonu önlemek için uygun depolama ve taşıma çok önemlidir. Beklenen ister organik ister organik olmayan bebek maması üreticilerinin aynı güvenlik düzenlemelerine uyması ve ürünlerini aflatoksin açısından test etmesidir. Ancak organik üretimin denetiminin organik olmayan üretime göre yüksek denetim şartları ki organik üretim sürecine depolama ve saklama koşulları da dahildir, organik üretim olmayan bebek mamalarına göre organik bebek mamalarının daha güvenilir kabul edilmesini sağlar. Organik gıda üretimi neredeyse her zaman organik olmayan gıda üretim süreçlerine göre daha sıkı denetlenir ve sertifikalandırılır.