Masraflarınızı Azaltacak Organik Gıda Tavsiyeleri
24-03-2022
02:04
Bir ailenin ya da bir insanın, temel ihtiyaçları diye adlandırdığımız ve olmazsa olmazı olan gereksinimleri içinde, gıda maddeleri en önemli yeri tutar. Malum, yemezsek yaşayamayız! Ancak market faturalarımız sürekli artan fiyatlar yüzünden bütçemizi zorlarken satın aldığımız yiyeceklerin kalitesinde aile sağlığımızı tehdit eden hileli gıdalarla yer değiştiriyor. Raf ömrü uzun diye pek çok katkı maddesi ilave edilen yiyecekler ile sağlığımızı alt üst ediyoruz. Organik, doğal ve sağlıklı gıdalar yerine endüstriyel kimyasal bombaları soframıza taşıyoruz.
Peki, bunlarla nasıl başa çıkacağız?
Öncelikle tabii ki bu mücadele topyekûn bir çaba gerektiriyor. Birey ve ülke sağlığı için ucuz, organik ve sağlıklı gıdaya ulaşımın herkes için mümkün olduğu bir ekonomik modeli hayata geçirmek gerekiyor. Ancak o zamana kadar hem sağlığımız hem de bütçemiz için bireysel olarak da yapabileceğimiz şeyler var.
Pandemi döneminin hiç mi artıları olmadı? Bu gün içinde yaşadığımız ekonomik yapı elimizi kolumuzu çok bağladı. Hayatta kalmak için lazım olan gereksinimlerimizi öylesine kontrol altına aldı. Artık neredeyse bu ihtiyaçlara ulaşmanın tek yolu olan ağır bir çalışma temposundan başka bir şeyi gözümüz görmüyor.
Pandemi ve sosyal medyanın yarattığı mucize! Evet, bu sayede birçoğumuz, pek çok bilgiye inanılmaz bir hızda ve çeşitlilikte ulaşmayı başardık. Artık biz de bir fırıncı gibi ekmek yapıp, çıtır çıtır soframıza koyabiliyor, kendi yoğurdumuzu kendimiz yapabiliyoruz.
Peki, neleri evde kendimiz yapabiliriz?
Sofralarımızın vazgeçilmezi peynirin hemen hemen her çeşidini artık evimizde yapabiliriz. Hem organik ham maddeler kullandığımızdan hem yüzde yüz doğal olduğundan emin olabiliriz. Sadece biraz tuz biraz sirke ya da peynir mayası ile sadece kaşardan beyaz peynire, lordan, çökeleğe birçok çeşit peynir çeşidini kendi ellerimizle soframıza koyabilir ve afiyetle tüketebiliriz. İyi bir araştırmayla, sağlıklı ve temiz günlük süte ulaşmak ve gerekli pastörizasyon kurallarına dikkat etmek yeterli olacaktır. Çünkü Diğer püf noktalarına binlerce youtube videolarından kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Aynı kolaylıkla yapabileceğiniz gıdalardan biri de yoğurttur. Evde yoğurt yapmaya alıştıktan ve artık kıvamı ve tadı da iyice tutturduktan sonra marketten yoğurt almak istemeyebilirsiniz. Elbette organik olduğuna emin olduklarınız hariç. İşte evde yapacağınız yoğurt sayesinde bundan sonra hangi yoğurdun daha doğal ve organik olduğunu da anlayabilirsiniz. Yalnız ilk defa yoğurt yapacaksanız mayanızı doğru yerden sipariş etmeye çalışın. Sonrasında zaten diğer seferler için kendi mayanız olacaktır.
Bu, kahvaltıların ve tatlıların vazgeçilmez lezzeti artık her daim elinizin altında ve hep en taze haliyle tüketilmeye hazır olarak dolabınızda bulunacak. Çünkü sütü kaynattığınızda, kaymağını üzerinden ayırıp yoğurdu o şekilde mayalayabilirsiniz.
Pilav, börek, lahmacun, dürüm gibi birçok yiyeceğin yanında zevkle tükettiğimiz ayranı da mayaladığınız yoğurttan rahatlıkla yapabilirsiniz.
Evet, yanlış okumadınız! Yapacağınız tek şey yoğurdunuzu sulandırıp yağ çıkarana kadar çalkalamak, ya da biriktirdiğiniz süt kaymaklarını tereyağına çevirmek. Bunun için ister bir tereyağı makinesi alabilir ya da mikserinizden faydalanabilirsiniz. Ballı tereyağlı ekmeklerinizin tadına doyamayacaksınız.
İşte şimdi bu işin en şahane yerine geliyoruz; peynir altı suyu. A ve C vitamini deposu olan, bağışıklık ve kemik yapısını güçlendiren, protein yönünden zengin peynir altı suyunu, ekmeğinizi, poğaçanızı yaparken kullanabilir, çorbalara katabilir, makarna haşlamak için kullanabilir ya da ilaç niyetine sade tüketebilirsiniz.
Ekmek, poğaça demişken şimdi süt ürünlerinden unlu mamullere geçebiliriz. Pandemi dönemi birçoğumuza kendi ekmeğimizi kendimizin yapabileceğini öğretti. Bu öğrenme süreci dünyanın pek çok yerinde yapılan onlarca farklı ekmek ve çörek türüne kadar uzanmaya devam ediyor. Ekmek yapımı videoları en çok izlenenler içinde en üst sıralarda. Hatta ekmeklerimizi haftalık ya da daha uzun süreler için de yapabiliriz çünkü bunları buzdolaplarımızın derin dondurucularında uzun süreler saklayabilir ve aynı tazelikte tüketebiliriz. Tek ihtiyacımız, un, su, tuz ve maya. İster ocakta ister fırında, ister lavaş, ister somun, ister yufka, onlarca türde ve tatta ekmeği kendi ellerimizle yapmak ve afiyetle tüketmek artık kendi elimizde. Bu arada ekşi mayanızı kendiniz de yapabilirsiniz.
Sütünüz var, yoğurdunuz var, tereyağınız var. Size bir tavsiye; bundan böyle misafirliğe giderken bir paket kuru pastanızı, işyerinize giderken kendi poğaça ya da böreğinizi götürebilir, beş çayında akşam yaptığınız ve sabah çantanıza attığınız mis gibi kekinizi yiyebilirsiniz.
Kim demiş evde simit olmaz diye… Bir miktar susam, biraz pekmez ile un, tuz ve mayayı buluşturun, su ile yoğurun. Hepsi bu! Çıtır çıtır simitler pazar kahvaltılarınızın baş tacı olmaya devam edecek ama tek farkla bunları bizzat siz kendi elinizle yapmış olacaksınız!
Erişte, lazanya, burgusundan, kelebeğine kadar çeşit çeşit makarna yapabilirsiniz. Ama bu iş zor değil mi? Endişelenmeyin. Hem işinizi kolaylayacak bir sürü makine çıktı hem de birkaç denemeden sonra hiçte zor olmadığını göreceksiniz.
Bunlarsız kahvaltı olur mu? Çocukların en sevdiği yiyeceklerdir. Organik fıstık ezmesi ve fındık ezmeleri dışında marketten almak istemeyebilirsiniz. Üzülmeyin, en azından daha ucuza, hatta şeker kullanmadan çok lezzetli ezmeleri bizzat kendiniz hazırlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, fındığı ve ya fıstığı işlem görmemiş halde kabuğu ile alıp içini çıkarmak. İç fındıkları veya fıstıkları gerekli ısıda kavurup rondodon geçirmek. İsterseniz döverek de ezebilirsiniz. İçine az miktarda damak tadınıza göre bal karıştırın. Fındık, fıstık ezmeniz hazır. Okula giden çocuğunuz varsa beslenme çantasına rahatlıkla fındık ezmeli bir sandviç koyabilir, çocuğunuzun sağlıklı beslenmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Malum bizim yemeklerimiz salçasız olmaz! Yazın ucuzken satın aldığınız domates ve biberleri salça yapıp kavanozlara koyabilir ve bütün bir kış ‘’Dolap Bakkal!’’ dan bedava alabilirsiniz!
Bunlar için ekstra bir zamana ihtiyacınız da yok. Salçalarınızı hazırlarken, birkaç farklı sebze ve sarımsak ilave ederek bir yandan da soslarınız hazırlayabilirsiniz.
Market reçelini seveniniz var mı? Pek çoğumuz için marketten reçel almak bir zorunluluk sonucudur çünkü ya evde annemizin yaptığı o güzelim reçeller bitmiştir ya da o yaz, tatil için gittiğimiz yerlerin doğal ürün pazarından ev yapımı reçelleri almayı ihmal etmişizdir. Ama şimdi bu mecburiyeti ortadan kaldırmak elinizde. İhtiyacınız olan tek şey biraz meyve ve şeker… Gelsin ayva, gelsin, portakal, vişne, çilek reçelleri… Kaymağımızda var!
Listeyi daha da uzatmak mümkün. Ama bunları yapmak çok zaman alır diyenler olabilir!
O zaman sitemizde dönüp hem organik, hem katkısız hem doğal olan binlerce ürünü hemen sipariş edebilirsiniz. Aileniz için gönül rahatlığı ile organik yiyecekleri sofranıza getirebilirsiniz.