Hamilelikte Diyet Yapmak Zararlı mıdır?

22-12-2020 10:22
Hamilelikte Diyet Yapmak Zararlı mıdır?
Kilo vermek için diyete başladığımızda binlerce farklı diyet türü ile kafamız yeterince karışır. Fakat hamile iseniz, kilolarınızın dert olmaya başladığını düşünüyorsanız diyet yapmak gerektiğini düşünüyorsanız durum tamamen karmaşık bir hal alacaktır. Hamilelik öncesi zaten kilolarınız ile başınız dertte ise hamilelikte gelen ekstra kilolar tamamen depserif seviyesinde moral bozucu olabilir. Bu sebeple yazımızda hamilelik öncesi ve gebelik sırasında diyet yapmanın yararlarından ve zararlarından bahsetmek istedik.

Hamilelik Öncesi Diyet Yapılır mı?


Gebelik planınız varsa yeni bir anne adayı olarak vücut kitle indeksinize göre fazla kilolarınız varsa gebelikten önce bu kiloları vermek isteyebilirsiniz. Fakat anne adayının hamilelik öncesi bu kilo verme isteği aklında pek çok soruyu doğurur. Hamilelik öncesi diyet, kilo verme, gebe kalmanın önünde bir engel olur mu? Gebelik dönemine ise bir zararı olur mu?
 
Bebek Hamilelik Öncesi Diyetten Nasıl Etkilenir?

Genel olarak kilo verme sağlıkla ilişkilendirilir. Hayatın her dönenimde fazla kilolardan kurtulmak iyi sağlık ile ilişkilendirilir. Hamilelik öncesi düzenli bir şekilde yapılan diyetlere hem doktorlar hem de diyetisyenler tarafından yapılabilir gözüyle bakılmakta ve de onaylanmaktadır. Fakat önemli olan, anne adayının hızlı kilo verme çabasına girmemesi gerektiğini anlamasıdır. Bu asla önerilmez. Anne adayı hızlı bir şekilde kilo vermeye çalışır ise sağlığına ciddi anlamda zarar vermiş olacaktır. Hamilelik öncesi diyet bir diyetisyen gözetiminde ve de planlı bir şekilde yapılmalıdır. Aksi takdirde bu dönemde tek başınıza kilo vermeye çalışmanız kesinlikle yanlış olacaktır ve de önerilmeyen bir durumdur.

Hamilelik Öncesinde Kilolu Olmak Hamileliği Nasıl Etkiler?

Hamilelik öncesinde anne adayının kilolu olması öncelikle anne adayının psikolojisini kötü etkilemektedir. Anne adayı depresif bir hale girebilir ve bunu kendine stres edinebilir. O nedenle kilolu olduğunu düşünen bir anne adayına daha fazla özen de göstermek gerekir. Anne adayının hamilelikten önce kilolu bir yapıya sahip olması, hamilelik döneminde birtakım fiziksel zorluklara ve de sorunlara yol açabilmektedir. Anne adayı aşırı kilolu ise tek başına yürüyebilmekte zorlanması, nefes almada zorluk/ nefes darlığı yaşaması, hamileliğin verdiği kilo ile de birlikte ayağa kalkmada güçlük yaşaması süreç esnasında yaşanılabilecek sorunlar olarak ortaya çıkacaktır.

Hamilelik Öncesi Nasıl Beslenmek Gerekir?

Fazla kilolu veya değil, hamilelik öncesi anne adaylarının beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekir. Özellikle bol miktarda çinko, demir, kalsiyum, protein, çinko ve de bol vitaminli yiyecekler tüketmeleri önerilmektedir. Anne adaylarının bu döneme girerken alması gereken besinlerin yanı sıra, tüketmeyi bırakmaları gereken besinler ve de mevcuttur. Bunların başında ise alkol gelmektedir. Alkol hem anne adayının sağlığına hem de bebeğin sağlığına zararlı gelecek bir madde, üründür. Onun yanı sıra ise ağır kızartmalar, yağlı etler, çörekler, pastalar, börekler, kolesterollü gıdalar da tüketilmemesi gereken gıdalar arasında yer almaktadır. Bu gibi yiyecekler sadece tokluk hissini size fazlasıyla yaşatır fakat yüksek karbonhidrat dışında gebeliğe yararlı büyük bir besin değeri bulunmamaktadır. O neden ile onların yerine vitamin olacak meyve ve sebze tüketmeye özen göstermek gerekir. Kahve tüketen biri iseniz de kahveye de veda edip onun yerine taze organik ve doğal olduğundan emin olduğunuz düşük şeker oranına sahip meyve suları tüketmeye başlamanız önerilir.

Hamilelik Öncesi Nasıl Bir Diyet Programı Yapılması Gerekir?
 
Hamilelik öncesi bir diyet programı yapılacaksa bunun bir diyetisyen gözetiminde yapılması çok daha sağlıklı olacaktır. Her beden bir değildir. İyi bir diyetisyen size kendi bedeniniz hakkında bilmediğiniz bilgileri verebilir. Buna göre en sağlıklı diyete başlayabilirsiniz. Genel olarak ise hamilelik planlarından önce yapılacak bir diyette anne adayının tam tahıllı ürünler ve yulaf ezmesi gibi yiyecekleri tükettikleri bir kahvaltı ile güne başlamaları önerilir. Ara öğün olarak vitamin alabileceği meyveler yiyebilirsiniz. Meyve ister püre şeklinde ister dondurulmuş  bir şekilde ister ise yüzde yüz organik üretilmiş, - hele ki bu aşamada pestisit, böcek ilacı kalıntıları ve gübre kimyasallarını vücudunda istemeyeceksiniz - doğal sıkılmış bir meyve suyu içeceği halinde tüketilebilir. Önemli olan vitamini almak olacaktır. O yüzden istenilen şekilde tüketin. Protein almak için ise yağsız süt ve de yağsız peynir tercih edilmelidir. Laktoz intoleransı konusunda şüpheleriniz varsa, laktozsuz süt ve süt ürünleri bu aşamada çok daha rahatlatıcı olacaktır. Diğer tüketilmesi önemli ve de gerekli olan şey ise sebzelerdir. Kırmızı sebzeler, turuncu sebzeler, koyu yeşil sebzeler ve daha birçok sebze tüketilmesi sağlığınız ve de gebeliğiniz için çok yararlı ve de sağlıklı besinler olacaktır.
Hamilelik öncesi yapılan diyetler planlanan diyetlerdir. Fakat bir nokta var ki hamilelik çoğunlukla planlanabilen bir şey değildir. Aklınızda olsa dahi tam zamanını yakalamak büyük bir şans ve kadar işidir. Bu sebeple hamilelik öncesi bir diyete başlamanız her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda kilo verme düşünceniz gebelik döneminde yapmak isteyebileceğiniz bir konu haline gelebilir. Bu da diğer önemli bir soruya bizi ulaştırır;

Hamilelikte Diyet Yapmak Zararlı mıdır?


Uzmanlar, gebelik döneminde rejim programı uygulamayı pek tavsiye etmiyorlar. Bunun yerine sabit bir kilo belirlemeyi ve bunu geçmemeyi gebelik sonrasında ise kilo verme yolu olarak diyet, rejim yapma ve bol hareketi önerirler. Gebelikte fazla kilo artışı ve azalışı bebek ve anne sağlığı açısından da iyi değildir. Gebelikte 9-12 kilo alınması doğal bir durumdur fakat anne adayının gebelikten önce kilo problemi varsa kilo artışını 7-8 kilo ile sınırlanabilir.

Gebelikte Kilo Artışı Her Anne Adayı İçin Aynı Değildir

Her gebede kilo artışı aynı değildir. Gebelikte bazen kilo artışı başlarda olabileceği gibi bazen de gebeliğin ortalarında ya da sonlarında daha çok olabilmektedir. Kilo artışı beslenme seklini düzenleyerek kontrol altında tutulabileceği gibi gebeliğe uygun spor yaparak da korunabilir.

Gebelikte Düzenli Beslenme

Gebelik süresince sağlıklı beslenmenin en önemli koşulu yeteri miktarda vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayıcı besinler tüketmekte yatar. Bu süreçte her vitaminin ayrı bir değeri vardır. Gebelikte her bir vitaminin ayrı bir önemi bulunur. Bu sayede vücudumuzun savunma sistemini güçlendirmiş oluruz bir yandan da anne ve bebeğin gerekli vitamin mineral ihtiyacı karşılanmış olur.

Gebelikte Diyet, Rejim Yapmak Bebek için Zararlı mıdır?

Diyetlerde, genellikle karbonhidrat alımında azaltılma yapıldığı için gebe olan kadın için enerji ihtiyacını karşılama da sıkıntılar oluşur. Enerjimizi aldığımız bu besinlerde ki azalma vucüdumuzun yağ depolarından karşılanır ve yağ yakımı meydana gelir. Bu yakım aşırı hale gelirse henüz yeterince gelişimini tamamlamamış bebeğin beyin ve sinir sisteminde problemlere yol açabilir. Sadece bebek değil anne açısından da bu durum son derece zararlıdır. İhtiyaç oranında besin tüketmediği için anne bu hassas dönemde bedensel olarak zarara uğrar. Yani gebelikte yapılan rejim anne ve bebek sağlığı için olumsuz olabilir.

Gebelikte Diyet, Rejim Ürünleri Kullanılabilir mi?

Diyet gıdalarını iki ana başlıkta inceleyebiliriz. Birincisi az kalori alınması için özel üretilmiş besin maddeleridir. Bu besinlerin zararlı olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu besinlerde çoğunlukla yağ, şeker ve tuz oranında azalmalar yapılmaktadır.
İkincisi ise rejim ürünleri kısmında yer alan tatlandırıcılar ve kilo verdirdiği iddia edilen haplardır. Tatlandırıcılarda genellikle aspartam adlı zararlı bir madde bulunmaktadır. Bu madde bedenimizde biriktikçe ilerleyen süreçlerde kansere ve sinir sisteminde hasara yol açabilir. Zaten normal süreçte de insanların kullanması açısında sakıncalıdır ancak gebelikte daha çok hasara yol açabilir.

Kilo verdirici haplar olarak sayısız kez gündeme gelen haplar insan vücudunda olumsuz etkileri de beraberinde getirebilmektedir. Kilo vermek için gebelikte bunları kullanmak anne ve bebek için tehlikeli olabilir. Bu nedenle bu rejim sürecini gebelikten sonraya bırakmak hatta emzirme dönemi geçince yapmak daha uygundur. Zaten doğum ile kiloların bir kısmı atılmaktadır. Aşırı diyetler yerine anne adayı ve anne bu dönemleri düzenli egzersiz ile kontrol altına alabilir. Bu dönemde yapılan ağır rejim ve bu amaçla kullanılan ürünler hem gebelik sürecini hem de anne çocuk sağlığını tehlikeye atabilir.

Hamilelikte Diyetisyene Gidilmeli mi?

Anne adayının hamilelik döneminde bir diyetisyene gitmesi hem doktorlar hem de diyetisyenler tarafında tavsiye edilir ve de önerilir. Hamilelik döneminde vücudumuzda ve de hormonlarımızda birçok farklılık/ değişiklik gözlemlenecektir. Olası olumsuz bir durum yaşanması ve de gözlemlenmesi halinde bu durumdan doktorunuz gibi diyetisyenin da hemen haberdar olması ya da bazı yaşanabilecek sorunların erken teşhisi için de oldukça büyük önem taşır. Hızlı kilo almak, hızlı kilo vermek bu ve buna benzer yaşanabilecek, ortaya çıkabilecek sorunların hepsi bir diyetisyen kontrolü altında daha yönetilebilir olur. Diyetisyen size gerekli olan bilgileri, takviyeleri, yapılması gereken ve de yapılmaması gereken birtakım diyet ve de benzeri şeyleri detaylı bir şekilde size aktaracaktır. Bu sayede kontrollü ve de sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirirsiniz.

Hamilelik Döneminde Diyetisyene Gitmemenin Olumsuz Yanları Nelerdir?

Her hamile elbette diyetisyen ile hamilelik dönemini geçirmek zorunda değildir. Fakat hamilelik kilo alımının olduğu bir süreçtir. Bu süreci eğer doğru yönetemez iseniz hamilelik sonrası aşırı kilolarınız ile baş başa kalma durumunuz olabilir. Bu sebeple hamilelik döneminde bir diyetisyene gitmemenin olumsuz yönü olabilir. Bunlardan en önemlisi elbette sağlıksız bir şekilde kilo almaktır.

Hamilelik döneminde kontrolsüz beslenme ve de sağlıksız yiyecekler tüketerek beslenme anne adayına gereğinden ve de normalinden fazla olacak şekilde kilo aldırır. Size ne yapıp ne yapmamanız gerektiğini gösteren bir diyetisyen olmayacağından kontrolsüz beslenme sonucunda alınan kilolar, hamileliğin de vermiş olduğu artı kilolar ile birlikte anne adayı fazla bir şekilde kilo almış olur. Ve kimse bu durumdan hiç ama hiç hoşnut olmaz. Diyetisyen kontrolü altında olmamak bu gibi kötü şeylerin, olumsuzlukların yaşanmasına maalesef yol açabilir. Bu yüzden ise gebelikte kontrollü ve sağlıklı diyet yapılması önerilmektedir.

Hamilelik Döneminde Diyetisyene Kaçıncı Ayda Gidilmelidir?

Hamilelik döneminde diyetisyene anne adayı kendini ne zaman diyetisyene gitmeye hazır hisseder ise, buna ne zaman gerek olduğunu düşünür ise, diyetisyen araştırıp hangisini kendine daha yakın ve de hangi diyetisyeni uygun görüp seçtiği zaman gidebilir. O neden ile diyetisyene hamileliğin şu döneminde gidilmelidir veya hamileliğin şu döneminde gidilmemelidir diye bir şey söz konusu değildir. Hamileliğin birinci ayında da, ikinci veya üçüncü veya beşinci ayında da diyetisyene gidilebilir. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki, diyetisyene bir defa gidip tamam ben öğreneceğimi öğrendim deyip bir daha gitmemezlik yapılmamalıdır. Vücudunuz hamilelik döneminde her ay farklı bir değişime uğrayacaktır. Bu yüzdendir ki her ay düzenli bir şekilde diyetisyeninize gitmeniz gerekir. Konuşmalarınızda herhangi bir noktayı saklamadan, dürüstçe bilgi vermeniz bu bilgiler ışığında kendiniz ve bebeğiniz için en doğrusunu hakkında bilgileri öğrenmelisiniz. Yapılması ve yapılmaması gerekenleri diyetisyeninizin size verdiği bilgiler doğrultusunda düzgün bir şekilde uygulamaya da geçmelisiniz. Sizin nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini size güzel bir şekilde anlatan diyetisyeniniz ile sağlıklı bir hamilelik sürecine başlamış olursunuz. Böylece dokuz aylık hamilelik sürecini umarız ki başarılı ve de sağlıklı şekilde tamamlamış olacaksınız.

Hamileyken Neler Yenmemeli?


Hamilelik, her kadının hayatındaki en büyülü ve duygusal zamandır. Annenin bebeğini büyütürken, korurken ve beslerken alması gereken önlemler vardır. Doğuma hazırlanan anneler, bebeklerini doğuma hazırlarken beslenme alışkanlıklarını da göz önünde bulundurmalıdır. Hamileyken yapacağınız diyette bazı uzak durmanız gereken yiyeceklerde vardır. Bu yiyeceklerden tamamen uzak duramıyorsanız bile porsiyonları azaltmak yararlı olacaktır.

Yeni Anneler İçin Hızlı Bir Kılavuz; Gebeyken Neleri Yememelisiniz?


Annelerin sağlıklı bebekler yetiştirmek için tükettikleri besinlerin daha bilinçli olması ihtiyacını doğurmaktadır. Sağlıklı kabul edilen yiyecekler, bebek taşıyanlar için besinsel olarak doğru kabul edilemez.

Anneler yedikleri yiyeceklerden sorumludur. Çünkü besin değeri eksikliğini bebeklerine aktarma riski daha yüksektir. İşlenmiş ve çiğ gıdalarınızın bazıları hamileyken doğum kusurlarına ve yavaş büyüme hızına neden olabilir. İşte annelerin hamileyken yememesi veya azaltması gereken 7 gıda listesi:

Çiğ ve Az Pişmiş Gıdalar

Az pişmiş veya çiğ pişmiş gıdalardan kaçınmanın ana nedeni yüksek Salmonella riski bulundurmasıdır. Salmonella paratifo, tifo ve gıda zehirlenmelerine yol açabilen bakteri cinsidir. Salmonella enfeksiyonu belirtileri genellikle sadece anne tarafından görülür. Yüksek ateş, kusma, mide krampları ve ishal belirtileri vardır.

Az pişmiş veya çiğ yiyecekler büyüyen bebeğinizin sağlığı için uygun değildir. Bu liste az pişmiş biftek, başta tavuk eti ve diğer etler, çiğ deniz ürünleri (karides, istiridye ve kabuklu deniz ürünleri) ve çiğ yumurta (iyi pişmemiş kurabiye hamurunda bulunacağını da unutmayın!) gibi yiyecekleri içerir.

Alkol

Alkolün herhangi bir şekli ve miktarı hamilelik için kötüdür. Hamilelik sırasında alkol içmek bebeğiniz için ömür boyu fiziksel, davranışsal ve zihinsel engellere neden olabilir. Alkol tehlikelidir. Çünkü çoğu sıvı (alkol ve kafein dâhil) bebeğe göbek kordonu yoluyla geçer.

Kafein

Kafein, hamileyken kaçınılması en zor şeylerden biridir. Sadece enerji seviyelerini artırmakla kalmaz, aynı zamanda beyninizde bağımlılık yaratabilecek uyarılar da yaratır. Alkol gibi göbek kordonu yoluyla bebeğe geçtiği için hamilelik için önerilmez.
Kafeinin bebeklerin uyku döngülerini etkileyebileceğini ve kafein tüketimi yoluyla hiperaktiviteyi neden olabilmektedir.

Şarküteri Eti

Annelerin şarküteri etlerinden kaçınması gerekir. Çünkü bazı etler listeria içerebilir. Listeria, en yaygın olarak pastörize edilmemiş gıdalarda bulunan bir mikroptur. Buzdolabınızın içinde büyüyebilen birkaç mikroptan biridir. Şarküteri etleri fermente edilmiş veya ısıl işlem görmüş sucuk, sosis, salam, pastırma gibi etleri içeren herşeyi kapsar. Bu tür işlem görmüş etlerden uzak durmakta zorlanıyorsanız mutlaka bilinen ve en yüksek kalitede olan markaların ürünlerini tercih etmeye çalışın. Bu tipte etler tüketiyorsanız da yüksek ısıda ısıtmadan tüketmeyiniz. Salam, sosis gibi sandviçlerin içine konan tüm işlenmiş etler farklı bakterileri barındırabilirler. Bu sebeple hamileyken şarküteri yemeği etlerinden de kaçınmalısınız. Listeria içeren yiyecekleri tüketmek sizi düşük, ölü doğum ve rahim enfeksiyonları riskine sokabilir.

Yüksek Cıva İçeren Balıklar ve Midyeler

Yüksek düzeyde cıva içeren balıklardan kaçınılmalıdır. Hamileyken yiyeceklerdeki yüksek cıva seviyeleri, bebek için gelişimsel gecikmeler ve beyin hasarına neden olabilmektedir. Konserve ton balıkları, iri uskumru, kılıç balığı türleri en çok cıva içeren balık türleridir. Hamileyken ve hamilelik sonrasında da özellikle kolay ulaşılabilen konserve ton balıklarını tüketmekten kaçınmak gerekir. Aynı şekilde midye ve deniz tarakları da denizi süzerek büyüyen hayvanlar olduklarından çok yüksek miktarda cıva içerirler. Hamile olun veya olmayın sağlıklı bir insanın bu yiyecekleri tüketirken çok daha özenli olması gerekir.

Üstü Açık Yiyecekler
 
Hamileyken mümkün olduğunca uzun zaman önce pişmiş sonra sofraya gelen tüm yiyeceklere karşı önyargılı olun. Yemeğin nasıl hazırlandığını ve ne kadar sürede hazırlandığını bilmelisiniz. Yiyecekler dışarıda, buzdolabında veya üstü açık olarak duruyorsa, bu sizin ve bebeğiniz için bir yiyecek riski oluşturur. Bu durumda "2 Saat Kuralı” uygulayabilirsiniz. 2 saatten fazla oda sıcaklığında kalmış herhangi bir yemek yemeyin.

Pastörize Edilmemiş Süt, Peynir ve Meyve Suyu

Pastörizasyon, zararlı bakterilerin sütünüze, peynirinize ve meyve suyunuza girmesini engeller. Meyve suyu, süt ve peynir gibi pastörize edilmemiş ürünlerde zararlı bakteriler bulunabilir. Bu durum doğmamış bebeğiniz için hayati tehlike oluşturan sonuçlara yol açabilir. Pastörizasyon, zararlı bakterileri öldürmenin bilinen en etkili yoludur.

Hamileliğiniz sırasında, yalnızca zihinsel ve duygusal sağlığınıza değil, aynı zamanda beslenme gereksinimlerinize de dikkat etmeniz önemlidir. Bebeğinizi taşırken, bebeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümesine ve gelişmesine yardımcı olmak için gerekli besinleri sağladığınızdan emin olmalısınız.

Hamileyken hangi gıdaları tüketip hangi gıdaları tüketmeyeceğinize değindiğimiz bu yazımızın temel özeti bol miktarda meyve ve sebze içeren dengeli bir diyet yapmanız gerektiğidir. Sağlıklı bir diyet, sağlıklı bir hamileliği, sağlıklı doğumu ve sağlıklı çocukları teşvik eden en doğru hamilelik diyetidir.
 
Hamilelikte Yapılan Yanlış Diyetler

Hamilelik dönemi hem anne hem de bebek için en kritik dönemlerden biridir. Bu dönemlerde annenin beslenmesinde yapacağı değişiklikler, doğru veya yanlış kararlar bebeğin doğumdan sonraki hayatını etkilemede en büyük etmenlerden biridir. Bu dönemde beslenmenin, uygulanacak olan diyetin önemi çok fazladır.

Gebelik anne ve fetüsteki doku artışına bağlı olarak vücudun enerji ve besin ögelerine ihtiyacın artması ile karakterize, fizyolojik değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Anne karnındaki fetüsün, fiziksel ve zihinsel olarak optimal büyümeyi ve gelişmeyi sağlaması için annenin gebelik süresince yeterli ve dengeli beslenmesi şarttır.

Gebelikte Yanlış Diyetler

Özellikle gebelikte kilo alımını kabullenemeyen anne adaylarında bulunduğu vücut ağırlığını korumak adına enerji açığı yaratmak için yetersiz ve dengesiz beslendiği veya bilimsellikten uzak diyetleri uygulamak gibi yanlış yollara yönelebilmektedir. Bu diyet uygulamaları bebeğin erken doğmasını, anne rahmindeki büyümenin yetersiz olmasına, düşük doğum ağırlıklı veya ölü bebek dünyaya getirme riskini arttırmaktadır. Bu sorunlar yetersiz ve dengesiz beslenmenin yanında 18 yaşından küçük gebe kadınlarda, 35 yaşından büyük kadınlarda ve çoğul gebelik yaşamış kadınlarda daha fazla görülmektedir.

Gebelik süresince ağırlık artışının sağlıklı anne adaylarında 10-14 kg aralığında olması normaldir ve doğumdan sonra bu kazanılan kiloların normal beslenme düzenine dönmesi, emzirmeye başlanılması ve fiziksel aktivitenin arttırılması ile kaybedileceği bilinmelidir.
Fazla kilolu anne adaylarında gebe kalınmadan önce zayıflaması iyi bir davranış olacaktır. Fakat hamile olduğu belli olduktan sonra uygulanan zayıflama diyetlerinin ilk 2 ay diyetisyen kontrolünde olmasına dikkat edilmeli ve ilk 2 aydan sonra kesinlikle zayıflama diyetleri veya diğer popüler diyetler uygulanmamalıdır. Gebelik süresince annenin hem kendi vücudunun ihtiyaçlarını karşılaması hem vücut depolarını dengede tutması hem de fetüsün büyüyüp gelişmesi için hamilelik öncesi dönemdeki beslenmesine göre daha fazla enerji almalı hem kendisi hem de bebek için yeterli ve dengeli beslenmelidir.

Gebelikte tüketilen besinlerin bileşimi ve kalitesi anne ve bebek sağlığının korunması açısından önemli bir etkiye sahiptir. Bu dönemde annenin ve fetüsün ihtiyaçlarını karşılamak üzere dengelenen ve besin çeşitliliği sağlanmış bir diyet anne çocuk sağlığı için elzemdir. Gebelik döneminde ikinci üç ayda günlük 300 kalori, üçüncü üç ayda ise günlük yaklaşık 400 kalorilik bir artış söz konusudur. Bu artışı sağlamak için enerji içeriği düşük olan lahana gibi sebzelerle ağırlıklı beslenmek ihtiyaç olan enerjiyi karşılamayacak ve ilerleyen dönemde anne ve bebekte sorunların oluşmasına neden olacaktır.

Bu dönemde karbonhidrat, yağ ve protein tüketiminde denge bulunmalıdır. Basit şekerler dediğimiz paketli gıdalardan olabildiğince uzak durulmalı; kuru baklagiller, tahıllar, tam buğday ekmeği gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarına yönelmek gerekmektedir. Ayrıca meyveler mümkünse kabukları ile tüketilmeli ve lif alımı arttırılmalıdır.

Protein ve yağlar bebeğin dokularının gelişmesi, beyin dokularının gelişmesi için elzem ögelerdir. Bu dönemde süt ve süt ürünlerinden günlük 4 porsiyon, et ve et ürünlerinden 3-4 porsiyon, tahıllardan 7-8 porsiyon, meyve ve sebzelerden ise 1-7 porsiyon tüketilmesine özen gösterilmelidir. Fakat gebelik döneminin en sağlıklı şekilde yürütülmesi için hekim ve diyetisyen kontrolü altında olmaya dikkat edilmelidir.
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.